No products in the cart.
Lenfödem Riskinin Azaltılması – 2
Lenfödem Riskinin Azaltılması İçin Gerekenler
Lenfödem riskinin azaltılması için meme kanseri bağlantılı (sekonder lenfödem) işlemleri anlatmak gereklidir. Meme kanserinden etkilenen kişilere uygulanan cerrahi prosedürler mastektomi, kısmi mastektomi veya lumpektomi olabilir. Kanser için gerçek göğüs cerrahisi ile birlikte, aksiller lenf düğümleri çıkarılır ve / veya radyoterapi uygulanır. Aksiller lenf nodu temizliğinin bir sonucu olarak, ekstremitede normal lenfatik drenaj bozulur ve bazı hastalarda lenfödem başlangıcı görülür.
Ödemli kolda biriken lenf, bakteriler için zengin bir kültür ortamı sağlar, bu da lenfödem dokularını enfeksiyonlara karşı çok hassas hale getirir. Basit yaralanmalar ve delinme yaraları, daha fazla lenfatik yıkım ve tıkanmaya neden olabilecek lokal veya genel enfeksiyonlara dönüşebilir. Bu postoperatif komplikasyon riskini azaltmak için, çoğu hastaya ameliyat edilen taraftaki koldan tansiyon okumaları, intravenöz infüzyonlar veya kan örnekleri almamaları önerilir.
Etkilenen ekstremite üzerinde kan basıncı ölçümü, kan alımı ve enjeksiyon yapmaktan kaynaklanan lenfödem riskini belgelemek için çok az yayınlanmış veri bulunmaktadır. Her bireyin lenfatik sistemindeki araştırma eksikliği ve normal varyasyonlar (kalan lenf düğümlerinin sayıları veya boyutları), her tetikleyici faktörden kişisel riski ölçmeyi zorlaştırır.
Saygın dergilerde son zamanlarda yayınlanan risk azaltma uygulamaları ile ilgili makaleler, risk azaltma uygulamalarının abartıldığı ve / veya lenfödem için risk azaltma davranışlarına ihtiyaç olmadığı sonucuna varabilir. Bu yanlış! – Aile Hekimliği Doçenti ve stepupspeakout’un (www.stepup-speakout.org) kurucu ortağı olan Dr. Nudelman, lenfödem riskini azaltma konusundaki bu son girişimleri tartışan bir makale yazdı. Dr. Nudelman’ın bu makalelere verdiği yanıtı buradan okuyun.
Daha fazla araştırmaya ihtiyaç duyulmasına rağmen, sağlık uzmanları, etkilenmeyen uzuv üzerine mümkün olduğunca kan basıncı okumaları, kan alımı ve enjeksiyonlar alarak lenfödem riskini en aza indirmeye teşvik edilir. Her iki tarafta meme kanseri olan hastalarda, bu prosedürler bacak veya ayak üzerinde yapılmalıdır. Bu mümkün değilse, prosedür baskın olmayan kolda yapılmalıdır. Bir tarafta lenf nodu çıkarılmamışsa, baskın kol olup olmadığına bakılmaksızın, o taraftaki kol kullanılmalıdır.
Bununla birlikte, acil bir durumda (araba kazası gibi) veya tıbbi olarak gerekli bir prosedürün (CT veya MRI gibi) yapılması gerekiyorsa ve intravenöz bir hattın başlatılması gerekiyorsa, etkilenen ekstremiteyi içerse bile tıbbi profesyonellerin ihtiyaç duydukları şeyi intravenöz çizgiye mümkün olan en kısa sürede başlamak için yapmasına izin verilmelidir.
Bir port varsa, kan alımı doğrudan oradan alınmalıdır. “Kötü” damarları olan hastalarda, iyi su alımı ve bir tür ısı (ısı yastıkları, ılık su) kanülasyondan önce damarları genişletmeye yardımcı olur.
Lenfödem başlangıcından veya mevcut lenfödemdeki enfeksiyonlardan kaçınmak için, sağlık uzmanları lenfödemi önlemek için en iyi uygulamalar konusunda uzman fikir birliğine uymalı ve meme kanseri olan hastaları lenfödem gelişimi için risk faktörleri hakkında bilgilendirmelidir. Araştırmalar, etkilenen ekstremitede kan alımı veya intravenöz enjeksiyonlardan kaynaklanan komplikasyon riskinin düşük olduğunu öne sürerken, yine de önlenebilir bir risk var. Daha fazla araştırma mevcut olana kadar, bazı mevcut kaynaklar şunlardır:
Bacak Lenfödemi Durumunda Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler
Kol Lenfödemi Durumunda Yapılması ve Yapılmaması Gerekenler
Tüm tıp uzmanları lenfödemden kaçınmak için alınacak önlemlere aşina değildir, bu nedenle hastalar kendilerinin özellikle dikkatli yandaşları olmalıdır.
Çeviri: Mustafa Uludoğan Ph.D.
Ref: http://lymphedemablog.com/2019/10/22/lymphedema-risk-reduction-venipuncture-and-blood-pressure/